para harcamak

para harcamak
put one's hand in one's pocket

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • para yemek — 1) gereksiz olarak çok para harcamak 2) görevli bulunduğu yerin imkânlarından yararlanarak para çalmak, rüşvet almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • para dökmek — bir iş için çok para harcamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • para yedirmek — 1) gereksiz olarak başkasına çok para harcamak 2) rüşvet vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • paraya para (veya pul) dememek — 1) çok para kazanır olmak 2) elde edilen parayı az bulmak 3) bol para harcamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bozuk para — is. Ufak birimlere ayrılmış para, ufaklık, bozuk, bozukluk Hesap istedi. Bozuk paralarını sayıp borcunu ödedi. N. Cumalı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bozuk para gibi harcamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bozuk para gibi harcamak — (birini) değerini düşürecek biçimde bir kimseden yararlanmaya kalkışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • masraf etmek — para harcamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • paradan çıkmak — para harcamak zorunda kalmak Canım ne lüzumu var, paradan çıkıyorsun diye âdeta beni azarlıyor. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dökülüp saçılmak — 1) soyunmak, çok açılmak 2) bir şey uğruna çok para harcamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hacıağalık etmek — gereksiz yere, gösteriş için bol para harcamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hovardalık etmek — 1) çapkınca davranmak, çapkınlık etmek 2) zevki için bol para harcamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”